- Üsküp’te Bir Doğa Harikası; Matka Kanyonu ve Milenyum Haçı
- Ucuza Seyahat- 1 Günde Üsküp Nasıl Gezilir? Üsküp Gezi Rehberi
- Parma-İtalya Gezilecek Yerler-Alışveriş Rehberi
- Bologna-İtalya Gezilecek Yerler- Nerede Ne yenir?
- Basel Gezilecek Yerler -İsviçre Noel Pazarları
- Strazburg Gezi Rehberi – Gezilecek Yerler
- Heidelberg Gezi Rehberi – Almanya’nın Romantik Şehri
- Stuttgart Gezi Rehberi
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları ; Eugisheim-Fransa
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları; Colmar-Fransa
Louvre Müzesi / Part I
Louvre Müzesi‘ne gidiyoruz. Her ayın ilk pazarı giriş ücretsiz bende tatilimin ikinci günü Haziran ayının ilk pazarına denk gelince müzeleri gezmeye karar veriyorum. Sabah 6:30’da uyanıyorum ama otelden çıkmam yine de 8:30’u buluyor. Place de Clichy durağından 2 nolu hatta geçip metroya biniyoruz. Charles de Gaulle Etoile durağında inip oradan 1 nolu hatta geçiyoruz ve Palais Royal Musee du Louvre durağında iniyoruz. Burası bizi direkt müzenin altına çıkarıyor.
Louvre Müzesinin Panaromik fotoğrafı…
Saat 8:50, daha müze açılmadı diye sevinirken gördüğüm uzuuuuun kuyruk karşısında şoka giriyorum. İndiğimiz yerden kuyruğun sonunu bulmamız sanırım 5-10 dakika alıyor. Yüzlerce insan sırada bekliyor bu kuyruk biter mi diye bakarken nihayet sonunu buluyorum. Önümüzde bir grup Japon turist var derken arkamıza da bir grup Japon turist geliyor, aradan 10 dakika geçtikten sonra da tur rehberi olduğunu anladığımız bir adam arkamızdaki gurubu alıp önümüze geçiriyor. Biz n’oluyo sırada biz varız diye itiraz edince öndeki gurubunda ona ait olduğunu grubu bir arada tutması gerektiğini falan söylüyor geri kalanında da Japonca konuşmaya başlayıp bizi deli ediyor. Sırada yaklaşık 1 saat bekliyoruz bu sürede yanımıza aldığımız sandwiçleri yemeye başlıyoruz.
Eşim arada bir gidip kuyruk ilerliyor mu diye bakıyor. Japon kafilesi öne geçince arkamıza da 3 Türk geliyor onlarla konuşuyoruz. Burada beklerken Ortaçağ hendekleri dikkatimi çekiyor. Philippe Auguste‘nin kalesine ait ikiz kulelerin tabanı ve açılır kapanır köprünün desteği bu kazı alanında açıkça görülebiliyor.
Aynı zamanda burada sıra beklerken bir çok mağaza gözümüze çarpıyor arada gidip bazı vitrinlere göz atıyor ve fotoğraf çekiyorum. Saat 9:45 gibi nihayet içeri giriyoruz. Kuyrukta beklerken yorulduğumuz için bir şeyler daha atıştırıp dinleniyoruz.
Louvre Müzesi’nin Hdr başka bir fotoğrafı..
Tarihinden bahsetmek gerekirse, Louvre Müzesi aslında 1200’lü yıllardan beri süre gelen bir saray. Paris‘i Viking akınlarından korumak için Kral Philippe Auguste tarafından bir kale olarak yapılmış. Bugünkü sarayın ilk temelleri ise 1. François döneminde atılmış ve kendisinden sonra 400 yıl boyunca gelen tüm krallar saraya bir bölüm ekleyerek bugünkü haline gelmesini sağlamış. 17. yy da Richelieu için Palais Cardinal (Kardinal Sarayı) olarak inşa edilmiş ve onun ölümünden sonra kraliyet ailesine geçmiş. XIV. Louis‘in çocukluğu bu sarayda geçmiş. Saray 18. yy da Orleans dükleri idaresi altında bir kumar ve sefalet yuvası haline gelmiş. Kardinalin, Moliere’in oyunlarının sahnelendiği tiyatrosu 1763’te çıkan bir yangında yıkılınca yerine Comedie Française inşa edilmiş. Devrimden sonra yeniden kumar merkezine dönüşen saray 1815 yılında Louis- Philippe tarafından eski saygınlığına kavuşturulmuş. 1872-76 yılları arasında restore edilip devlet mülkiyetine geçmiş.
Louvre Müzesi’ne girişte ilk gözünüze çarpacak olan şey camdan ters Piramit hemen burada bir fotoğraf çektirmeden içeri girmeyeni dövüyorlar. Burası aynı zamanda da Vinci’nin Şifresi kitabı ve filminde geçen ve filmin son sahnesinde gösterilen kutsal kasenin yani Hz. Meryem‘in gizli mezarının olduğu yerin hemen üstü. Filmi izleyenler hemen hatırlayacaklardır…
Louvre Müzesi’ne girmeden önce mutlaka kat planlarının olduğu haritayı indirmenizi öneriyorum. Louvre Plan‘a tıklayarak Pdf dosyasını indirebilir yada buradan Louvre Müzesi sitesinden de göz atabilirsiniz. Bu planlar aynı zamanda müzenin girişindeki İnfo’da veriliyor. Oradan da temin edebilirsiniz. Benim size önerim müze çok büyük olduğundan mutlaka gitmeden bu planın çıktısını alıp görmek istediğiniz eserlerin hangi katta, hangi odada olduğunu işaretlemeniz.
Biz telefonumuza aynı zamanda Louvre top 100 diye bir uygulama indirdik. Hem eserler hakkında bilgi veriyor hem de hangi kanatta ve hangi oda da olduğunu anlatıyor, çok işimize yaradı size de mutlaka bunu kullanmanızı öneriyorum. Uygulama iphone için mevcut Android için olanı bulamadım. Ben bu uygulamayı önceden indirip 100 eseri de incelemiş ve hangileri hangi katta diye haritaya da işaretlemiştim. Olur da uygulama çalışmaz, bir sorun olursa diye. Benim kadar temkinli olmasanız da önceden bir göz atmanızı öneririm.
Müzeyi gezmeye Denon kanadından başlıyoruz. En popüler eserler burada olduğundan bu kanattan başlamak bana daha mantıklı geliyor. Ayrıca Mona Lisa‘da bu kanatta bulunuyor.
Denon kanadına girdikten sonra hangi katta olduğumuzu bulmamız biraz zaman alıyor kaçıncı katta olduğunuza dair bir yazı yok. Varsa bile ya Fransızca idi yada biz göremiyoruz, sonrasında görevliye sorup haritada nerede olduğumuzu öğrenip gezimize başlıyoruz. Müzedeki eselerle ilgili çok daha geniş bir yazıyı daha sonra yazmayı düşünüyorum. Bu nedenle bu yazıda eserlerden çok bahsetmeyeceğim.
Aşağıdaki fotoğraf İslam Eserleri bölümünden bir kare…
Denon kanadında “Apollon galerisi, Asya, Afrika, Amerika kıtası eserleri, İtalyan, İspanyol ve Kuzey Avrupa‘ya ait eserler ve İslam eserleri” de bulunuyor. Denon kanadı 1. katta en popüler eserler; Mona Lisa, hemen karşısındaki duvarı boydan boya kaplayan “The Wedding Feast at Cana- Veronese”, “The Winged Victory of Samothrace”, “The Consecration of the Emperor Napoleon I” sayılabilir. İtalian paintings 17th-18th c. kısmında “da Vinci‘nin Vaftizci Yahya” eseri ve detaylarını daha sonra yazacağım bir çok eser var, bu bölümde de çok güzel tablolar var. Sıfırıncı katta “Psyche and Cupid”, “Captive (The Dying Slave)”, “St. Mary Magdalane”, “Venüs and Mars” aklıma gelen eserler arasında… -1. katta ise daha çok Hz. İsa figürlü heykeller bulunuyor.
Louvre Müzesine gelenlerin en çok ziyaret ettiği, dünyada en bilinen ve adından söz edilen eser Leonardo da Vinci‘nin muhteşem Mona Lisa‘sı.. Kimi kaynaklar gizemli gülümsemesini gizli aşığı olduğu yönünde yorumluyor, kimisi çarpık veya zedelenmiş dişlerini göstermemek için o şekilde gülümsediğini kimileri ise da Vinci’nin annesi çizdiğini ve onun gizemini yansıttığını söylüyor. Yıllardır Mona Lisa hakkında araştırmalar yapıp onlarca eser okudum iddialar farklı olsa da bu tabloyu Leonardo da Vinci ölene dek çantasında taşımış ve yaptığı en mükemmel iş olduğunu söylemiş. Sırlarla dolu bu tablo hakkında daha sonra çok kapsamlı bir yazı yazacağım için detaylarına burada daha fazla girmiyorum. Her şekilde güzel bir eser.. Başında bekleyen 2 güvenlik görevlisi etrafını çevreleyen güvenlik şeritleri, ardında durduğu cam ve önündeki yüzlerce insana bakarsanız Louvre Müzesi’ndeki hiçbir esere yapılmayan muamelenin bu eser için uygulandığını görürsünüz. Şöhretli olmak bir tablo bile olsanız insanların size ancak uzaktan hayranlıkla bakabilmesine olanak veriyor.
“Paolo Veronese‘nin The Wedding Feast at Cana” isimli tablosu, küçücük ama ihtişamı büyük Mona Lisa karşısındaki dev duvarı boydan boya kaplayan devasa bir eser. Ama nedense bütün bonusları Mona Lisa kapmış. Ben bu eseri daha önce kitaplarda ve internette görüp çok merak etmiştim. Merak ettiğim kadar büyüleyici bir eser.
Veee muhteşem bir eser daha “Jacques-Louis David‘in çok ünlü tablosu The Consecration of the Emperor Napoleon I (Napolyon’un Taç Giyme Töreni)”, neoklasisizm örneği olan bu tabloda, 1804 tarihinde Notre Dame katedralinde Napolyon‘un eşi Josephine de Beauharnais‘e taç giydirme sahnesi anlatılıyor. Bu tablo hakkında çok enterasan hikayeler var. Tabloyu anlatacağım bir yazıda bunlardan sonra bahsedeceğim.
Benim hikayesinden çok etkilendiğim ve gittiğimde mutlaka görmeliyim diye not aldığım eserlerden biri de, “le Radeau de la Méduse (Medusa’nın Salı) isimli Théodore Géricault” tarafından çizilen tablo. Ressam o dönemde yaşanan bir gemi kazasından çok etkilenmiş ve kazazedelerden ikisi ile görüşüp onların anlattığı bir anı çizmiş, daha gerçekçi olsun diye de kazada ölenlerin cesetlerini morgta incelemiş. Bu tablonun çok trajik bir hikayesi var bu hikayeyi de daha sonra yazacağım detaylarıyla. Şimdilik tablonun fotoğrafını paylaşıyorum, gittiğinizde görmenizi önereceğim eserlerden biri.
Denon kanadı heykeller bölümünden bir kaç heykel..
Louvre Müzesi daha bitmedi devamını sonra ekleyeceğim.. İyi Haftalar..
Louvre müzesi 2. bölüm için tıklayın.
Louvre müzesi 3. bölüm için tıklayın.
About gezente
Gezente; Sitede ki gezi yazıları ve fotoğraflarının sahibi, aynı zamanda gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi bir tutku derecesinde seven biri. Profosyonel düğün ve doğum fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Evli ve Mishka isimli dünya tatlısı bir kedi sahibi. Hem çok okur hem çok yazar bir kişilik olması dışında farklı ülkeler ve şehirlerde kendi ruhundan bir parça bulabildiğine inanmakta. İnsanlarla sohbet etmeyi ve gittiği her yerin hikayelerini dinlemeyi de seviyor. Bunda hayalperest olmasının da bir payı olduğunu düşünüyor. Hiç bir şehir hikayesiz yaşanmaz ise her şehir de bir hikaye yaşamayı ve yaşanmışlıkları anlatmayı da istiyor. Hayali ise adam olacak çocuk programını izlediği yıllarda hayranı olduğu Barış Manço gibi dünyayı dolaşmak. Kim bilir belki de bu hayal gerçek olur.
One Comment