Gezente.com

Viyana Doğa Tarihi Müzesi – Naturhistorisches Museum

← → Önceki ve sonraki yazılar için okları kullanın

Viyana‘da en çok görmek istediğim yer kuşkusuz Doğa Tarihi Müzesi. Viyana’ya gelmeyi daha planlamamışken bile buraya gelmeyi çok istiyordum. Müzeyi çarşamba günleri saat 09:00 dan 21:00’e kadar diğer günler ise sabah 09:00 ile 18:30 saatleri arasında ziyaret edebiliyorsunuz.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi‘ne U Bahn 2, tramvay D, J,1 ile ulaşabiliyorsunuz. Doğa Tarihi Müzesi, Güzel Snatlar Müzesi, Etnoloji Müzesi, Museum Quarter hepsi yanyana yapılmış büyük bir komleks aslında. Buraya geldiğinizde bir çok önemli müzeyi bir arada kolaylıkla ziyaret edebiliyorsunuz. Öncelikle müzenin bahçesine geliyoruz.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Müzeye girmeden önce bahçede bu ilginç kostüm giymiş müzisyenlerle karşılaşıyoruz. Oldukça ilgi çeken müzisyenler para verdiğinizde de kişnemekten geri kalmıyorlardı 🙂

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Müzede son derece değerli göktaşı koleksiyonunun yanı sıra böceklerden dinazorlara kadar pek çok ilgi çekici sergi bulunuyor. Müzede sergilenen eserlerin bir çoğu Maria Teressa’nın kocası François de Lorraine’nin koleksiyonlarınan oluşuyor. Müzeye giriş 14 euro. Müzenin inşaası 19. yy a dayanıyor. Müze 8700 metrekarelik dev bir alana inşaa ediliyor. Müzede yaklaşık 30 milyon obje sergileniyor. İnanılmaz bir rakam öyle değil mi? Müzeye girişte bizi çok güzel bir giriş holü karşılıyor.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Viyana Doğa Tarihi Müzesi’nde ilk  önce bizi çok geniş bir mineral koleksiyonu karşılıyor. Sonraki kısımda  dünyada bulunmuş ilginç meteor parçaları bulunuyor, sonrasında ise  fosiller… Daha sonra dinozorlara ayrılmış kısım karşımıza çıkıyor burada gerçek boyutlarında dinazor replikalarını görebiliyorsunuz. Devam edince nesli tükenme tehlikesinde olan türlere ayrılmış bir bölüm ile karşılaşıyoruz. Beni etkileyen yerlerden biri de İnsanın evrimini açıklayan salon oluyor. En üst katta ise yüzlerce türden hayvanın doldurularak  sergilendiği zooloji bölümü bulunuyor.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

İlk önce göktaşı koleksiyonu ve doğal taşlardan oluşan koleksiyonları ziyaret ediyoruz. İçeriye girdiğimiz anda büyüleniyoruz. O kadar değişik taşlar ve göktaşları görüyoruz ki hepsine detaylı bakmaya kalksak müzede günler geçirmemiz gerekecek ama yine de çok beğendiklerimizi detaylıca inceliyoruz.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

 Maria Teressa’nın mücevherlerinden oluşan buketti nefes kesici görünüyor.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Meteror taşlarının olduğu bölüme geliyoruz. Burası da oldukça kapsamlı meteor taşlarının serfilendiği bölüm bazıları Mars’tan geliyor. İçerisindeki gazları incelediklerinde Marstaki ortam ile birebir uyuştuğundan bu taşların oradan geldiğini söylemek mümkün olabiliyor. Mars’tan gelmiş olması benim oldukça ilgimi çekiyor.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Meteor bölümünden sonra fosiller ve en sevdiğim kısım olan Dinazorlar dönemine geliyoruz.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesinde Dinazor Kemiklerinin replikaları şüphesiz ki en çok ilgimi çeken şey oluyor ama bunların dışında en ilginç olan 1908 yılında Wachau vadisinde bulunan bir dinozor iskeleti . Bu dinozor iskeleti 25.000 yaşında ve gerçekten görmeye değer.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Müzede çok ilgi çeken bölümlerden biri de insanın evrimini ve gelişimini anlatan bölüm. Burada en ilkel çağlarda insanlığın nasıl yaşadığı balmumu heykellerle çok güzel aktarılıyor.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Oldukça gerçekçi görünen balmumu heykellerinin arasında kendimizi o çağlarda yaşıyor gibi hissediyoruz. Çok küçük yaşlarda başlayan tarih merakım Dinazorlara ve eski insanların yaşaşıyışına dair beni özel araştırmalar yapmaya itiyor hep. Bundan olsa gerek ilgimi çeken tüm yazıları üşenmeden okuyor bu tür dergileri takip etmeye çalıyorum. Dinazor kemikleri dinazorların gerçek boyutları gibi devasa boyuttaki canlılar, evrenin içindeki ufacık yerimize ne çok büyük anlamlar yüklediğimizi düşündürüyor bana. Ortalama insan yaşını düşündüğümde ise binlerce yıldır var olan insan ırkının içinde kendimizi çok önemli hissetme güdümüze gülüyorum. Aslındaq oldukça sıradan ve geride büyük ihtimalle hiç bir iz bırakmadan gidecek yaşamlar sürüyor ama kendimizi evrenin efendisi sanıyoruz.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Bu bölümde gezerken türlü türlü düşüncelre dalıp kendimi ve varoluş amacımı sorguluyorum.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Nesli tükenmiş ya da tükenmekte olan doldurulmuş hayvanlar bülümüne geliyoruz. Burada binlerce hayvan bulunuyor. O kadar çeşitli hayvan örnekleri görüyoruz ki bunların byük bir çoğunluğuna doğada rast gelmiş olmamız mümkün değil. Kiminin nesli tükendiğinden kimisinin de doğal yaşama alanı çok kısıtlı olduğundan karşılaşmadan haklarında hiç bir bilgimiz olmadan yaşıyoruz.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Müzede çok ilginç hayvanlar görüyoruz bir çoğu da televizyonda gördüğümüz ama gerçekte doğal yaşam alanı topraklarımızda olmayan türler. Bu havyanlar türleri camlı bölmelerin içinde doğal ortamlarındaki dekorlarla sunuluyor. Bu da insanda gerçeklik duygusunu arttırıyor. Sanki camlı bölme ardında cansız değilller de her an size saldıracak gibi vahşi ce gözlerinizin içine bakıyorlar gibi görünüyor.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Müzede çok fazla fotoğraf çekiyorum ama hepsini tek bir yazıda blogta paylaşmam mümkün olmadığından bir kaç fotoğraf ekliyorum şimdilik.

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi şüphesiz ki Viyana da en çok ilgimi çeken yerlerden biri oluyor. Normal müzelerden farklı olarak içinde çocukları da büyükleride çok etkileyebilecek şeyler serrgilendiğinden çocuklu bir Viyana gezisi için de bence ideal bir yer. Biz tüm gezi boyunca müzeden çok etkileniyoruz. Viyana’ya geldiğinizde vaktiniz olmasa bile belki başka yerlerden vakip yaratıp buraya zaman ayırmanızı tavsiye ediyorum. Mutlaka sizin de ilginizi çekecek bir bölüm bulacaksınız. Müze gezimizi sona erdirip Parlemento binasını görmek üzere buradan ayrılıyoruz. Herkese mutlu haftalar…

← → Önceki ve sonraki yazılar için okları kullanın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir