- Üsküp’te Bir Doğa Harikası; Matka Kanyonu ve Milenyum Haçı
- Ucuza Seyahat- 1 Günde Üsküp Nasıl Gezilir? Üsküp Gezi Rehberi
- Parma-İtalya Gezilecek Yerler-Alışveriş Rehberi
- Bologna-İtalya Gezilecek Yerler- Nerede Ne yenir?
- Basel Gezilecek Yerler -İsviçre Noel Pazarları
- Strazburg Gezi Rehberi – Gezilecek Yerler
- Heidelberg Gezi Rehberi – Almanya’nın Romantik Şehri
- Stuttgart Gezi Rehberi
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları ; Eugisheim-Fransa
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları; Colmar-Fransa
Eski Şehir meydanı (Staromestske Namesti) Prag
Prag’a geldiğinizde ilk görmeniz gereken yerleden birisi de Eski Şehir (Staromestske Namesti) Meydanı. Eski Şehir Meydanı Wenceslas Meydanı ile Charles Köprüsü arasında bulunuyor. Meydan Prag’ın kalbi gibi, neredeyse önemli bir çok anıt ve bina burada. En çok ziyaret edilenlerden biri de Meydanda bulunan Jan Hus Anıtı. Jan Hus hristiyan reformcu ve teolog aynı zamanda bir papaz ve Prag üniversitesinin rektörü.
Jan Hus verdiği vaazlarda kilisenin dünyevi mal varlığını, din adamlarının paraya doymazlığını ve bunların çürümüşlüğünü anlatıyor. Coşku içinde dünyevileşmis olan kilisenin bir reformdan geçmesi için mücadele ediyor; yerleşmiş bir anlayış olan dini konularda Papa’nın son karar mercii olmasını reddedip, dini konulardaki otoritenin sadece İncil olduğunu ileri sürüyor. Halk tarafından oldukça ilgi gören bu vaazları zamanla Prag baş piskoposu tarafından duyuluyor ve Jan Hus önce konsillikten çıkarılıyor.
Ülke de o sırada bir karmaşa hakim ve bir süre sonra halk arasında ayaklanmalarda çıkınca Konstanz konsili tarafından Jan Hus önce tutuklanıp, öğretlerini inkar etmesi ve tüm kitaplarının yakılması kararına varılıyor. Hus inkar etmeyeceğini söyleyince de yakılarak infaz edilmesine karar veriliyor. Bunun üzerine halk ayaklanıyor sonra onun eserlerine dayanarak gelişen Hussi hareketi ortaya çıkıyor. Bunun sonucunda ise Husçular ikiye bölünüyor aşırı husçular ve ılımlı Husçular olarak. Bir süre sonra tüm radikaller yakalanarak cezalandırılıyor. Jan Hus’un anısına yapılan heykeli ise 1915 yılında Staromestske Namesti Meydanına dikiliyor. Jan Hus’un trajik hikayesini dinleyince Eski Şehir Meydanına daha farklı gözlerle bakıyoruz. Avrupa’da bir çok önemli Meydanda hep bu tarz trajik hikayeleri duyuyoruz maalesef.
Eski Şehir Meydanı etrafında inşa edilen ilk evler 12. ve 13. yüzyıllarda inşaa ediliyor. Old Town City Hall (Old Town Belediye Binası) 14. yüzyılda inşa ediliyor. Şimdilerde Prag’ın merkezi konumunda etrafı restoranlar, küçük hediyelik eşya satan yerlerle dolu ve gençlerinde buluşma mekanlarından biri haline gelmiş.
Saat kulesine çıkıp indikten sonra aniden yağmura yakalanıyoruz ama ne yağmur birden gök yarılmışçasına bir fırtına başlıyor yemek yemek için oturup sipariş bile verdiğimiz anda dışarda oturduğumuzdan önce içeri kaçmak istiyoruz, orasınında müsait olmadığını görünce siparişi iptal ettiriyor bir süre yağmurun dinmesini bekliyoruz.
Meydanda yağmurun dinmesi beklerken çok yorulduğumuzdan ve hava da aniden çok soğuduğundan fotoğrafını çekemediğim bir Tai masajı merkezine girdik. Hemen meydanda altın rengi dışı ejderha vs figürleriyle ilginç bir yerdi. Burada güzel bir tai masajı yaptırdık. Amsterdamdakine göre daha güzeldi diyebilirim. Ayaklardan sonra omuzlarada kısa bir süre masaj yaptılar ve gerçekten çok rahatlatıcı bir deneyimdi. Hepimiz o kadar mayışmıştık ki ikram ettikleri sıcak çay eşliğinde, fotoğraf çekmeyi unutmuşuz. Bu restoranların karşısında masaj merkezini görebilirsiniz. İsteyene özel odada sırt ve komple masajda yapıyorlar. Yorgunluğun üzerine çıktıktan sonra enerjimizi toplamıştık ve yağmurda biraz olsun dindiği için gezmeye devam ettik.
Meydanda ve Prag sokaklarında aynı zamanda bir çok sokak sanatçılarını görüyoruz. Her yerde performans sergileyerek ilgi çekip para toplamaya çalışıyorlar. Sokak sanatçılarını çok seviyorum. O şehre gerçekten eğlence katan, renk katan ve yeteneklerini sergileyerek para kazanan insanlara hayranım. Şehirler bu tarz gösterilerle daha ilginç gezilebilir oluyor.
Bu amcanın fotoğrafını çekerken çok eğlenmiştim, döndükten sonra eşimle konuşurken bizden sonra Prag’a giden arkadaşlarınında dikkatini çektiğini ve onların albümünde de fotoğrafını gördüğünü söylemişti. Oldukça güzel değil mi, yaşına rağmen gençlere taş çıkartırcasına bir performans sergiliyor bu arada.
Bu sokak sanatçısını ise ilk gördüğümde Prag sokaklarında buna benzer heykeller görmeye alışkın olduğumdan önce heykel zannetmiştim. Yanından geçerken ya acaba sokak sanatçısı mı falan diye aramızda konuşup geri dönüp yakından tekrar baktığımızda anlamıştık. Genelde önlerindeki kutuya para attığımızda bize bir şov sergiliyorlar ama bu çöpçü kardeşimiz parayla ilgilenmedi. Hiç istifini bozmadan aynı şekilde durmaya devam etti 🙂
Bu tatlı kız ise para atmadan fotoğrafını çekmek istediğimde şemsiyesi ile önünü kapattı 🙂 Poz vermeyi reddetti sonrasında para verdiğimizde ise beni yanına çağırdı ve elinde tuttuğu kalple birlikte bir poz çektirmeyi de kabul etti. Teşekkür edince kocaman gülümsedi ve sonrasında hemen ciddiyetine geri döndü.
Bu tarz sanatçıların bir çok fotoğrafını çektim denk geldikçe paylaşmaya devam edeceğim. Buradan önce Yahudi mahallesine sonrada Prag’ın en turistik mekanlarından biri olan Charles Bridge (Charles köprüsüne) doğru yürüyoruz. Dün gece halini görmüştük bugünse gündüzken fotoğraf çekip bir de tekne turu yapmaya niyetimiz var. Yahudi Mahallesi yazım ise bir sonraki post ta devam edecek. Şimdilik görüşmek üzere.
Prag hakkında sormak istedikleriniz için facebook sayfamdan veya gezente.com@gmail.com dan bana ulaşabilirsiniz. Facebooktan ve instagramdan takip etmeyide unutmayınız 🙂
Related Posts
About gezente
Gezente; Sitede ki gezi yazıları ve fotoğraflarının sahibi, aynı zamanda gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi bir tutku derecesinde seven biri. Profosyonel düğün ve doğum fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Evli ve Mishka isimli dünya tatlısı bir kedi sahibi. Hem çok okur hem çok yazar bir kişilik olması dışında farklı ülkeler ve şehirlerde kendi ruhundan bir parça bulabildiğine inanmakta. İnsanlarla sohbet etmeyi ve gittiği her yerin hikayelerini dinlemeyi de seviyor. Bunda hayalperest olmasının da bir payı olduğunu düşünüyor. Hiç bir şehir hikayesiz yaşanmaz ise her şehir de bir hikaye yaşamayı ve yaşanmışlıkları anlatmayı da istiyor. Hayali ise adam olacak çocuk programını izlediği yıllarda hayranı olduğu Barış Manço gibi dünyayı dolaşmak. Kim bilir belki de bu hayal gerçek olur.