- Üsküp’te Bir Doğa Harikası; Matka Kanyonu ve Milenyum Haçı
- Ucuza Seyahat- 1 Günde Üsküp Nasıl Gezilir? Üsküp Gezi Rehberi
- Parma-İtalya Gezilecek Yerler-Alışveriş Rehberi
- Bologna-İtalya Gezilecek Yerler- Nerede Ne yenir?
- Basel Gezilecek Yerler -İsviçre Noel Pazarları
- Strazburg Gezi Rehberi – Gezilecek Yerler
- Heidelberg Gezi Rehberi – Almanya’nın Romantik Şehri
- Stuttgart Gezi Rehberi
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları ; Eugisheim-Fransa
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları; Colmar-Fransa
St. Vitus Katedrali / Prag Kalesi’ne nasıl gidilir?
Prag’ta Ağustos ortasında bile inanılmaz bir soğuk ve yağmuru yaşadığımız bir güne uyanıyoruz. Bugün Prag Kalesi’ni ve Franz Kafka müzesini gezmeyi planlıyoruz. Tüm gece boyu durmayan yağmur sabah şiddetini arttırmış olarak devam ediyor. Türkiye’de 40 derece sıcaklar devam ederken bizim Prag’ta 13 derece soğukta incecik kıyafetlerle üşüyor olmamız bizi gezmekten engelleyemiyor. Sabah 08:15’te otelden ayrılıyoruz. Metroya gidip A hattına binerek Malostranske durağında iniyoruz. Bu bölgeye 22 numaralı tramvayla nehrin diğer yakasına geçip Malostranské Meydanı’nda (Malostranské náměstí) inerekte ulaşabiliyorsunuz. Biz metrodan inmeden önce birisine sorup indiğimiz metro durağından yürümeyi düşünsekte aşırı yağmur yüzünden yine 22 nolu tramvaya binerek kaleye gelmeyi tercih ediyoruz.22 nolu tramvayda Prazsky hrad durağında iniyoruz.
Prag Kalesine gelmek için en kolay yol, 22 nolu tramvaya binerek Prazsky hrad durağında inmek. Prag Kalesine geldikten sonra Kalenin planını gösteren bir harita alıyoruz. Bu Kale planı da çok işinize yarıyor. En üstte ok ile gösterilen yerde 10. avlu da inip 2 nolu avluya geldiğinizde orada İnfo görüyorsunuz. Buradan bilet satın alınabiliniyor. Biz de biletlerimizi buradaki infodan alıyoruz ama biz 1 nolu avludan içeri girdiğimiz için yukarıdaki bahçeleri gezemiyoruz. Aslında bunda yağan yağmurun payı büyük. O kadar çok yağmur yağıyor ki, şemsiyeler de yetmeyince çok fazla gezmek istesekte bir an önce Kale gezisini tamamlayıp aşağı inmeye karar veriyoruz. Elinizdeki biletin arkasında o biletin kapsadığı alanlar yazıyor.
6 farklı bilet türü var, isterseniz sesli rehberde alabiliyorsunuz extra ücrete tabi olarak. Biz Prague Castle – Circuit A biletinden alıyoruz. Bu bilet;St. Vitus Cathedral, Old Royal Palace, exhibition The Story of Prague Castle, St. George’s Basilica, Golden Lane with Daliborka Tower, Powder Tower, Rosenberg Palace’i kapsıyor.
Kale bölgesinin her yerini gezmek istiyoruz. Kişi başı 350 czk yani yaklaşık 13 euro civarı bilet fiyatları. Bilet üzerindeki barkodu ile geçerli olan alanlara girebiliyorsunuz. Prag Kalesi yapımına 9. yy da başlanıp 11 yıl boyunca yeni binaların eklenmesiyle büyüyen gelişen ve güzelleşen bir yer oluyor. Kale Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en büyük antik kalesi olma özelliğini taşıyor. İlk önce görmek istediğimiz yer tüm Prag fotoğraflarımızda fonda bize güzellik katan St. Vitus Katedrali (Katedrála Sv. Víta) Katedralin kökeni 925 yılına dayansa da ilk temelleri 1344 yılında atılıyor. Katedralin sürekli büyüyerek devam eden yapımı ise 1929 yılında son buluyor.
Katedralin batı tarafı tamamlanmadan önce Altın Portal (Ziata Brana),Katedralin ana girişi olarak kullanılıyor. Portal üzerinde bulunan renkli mozaik ise Venedikli zanaatkarlar tarafından 14.yy’da oluşturuluyor.
Katedralinin ana giriş kapısı üzerinde bulunan büyük gül penceresi Frantisek Kysela tasararımı.
Ana kapıdan içeri giriyoruz, ilk dikkatimizi çeken şey Art Nouveau tarzında Alfonzo Mucha tarafından tasarlanan, Kiril ve Metori pencereleri oluyor. Vitraylar üzerindeki işçilik ve detaylar gerçekten muazzam görünüyor.
İçeride vitrayların güzelliğine dalıp büyülenmemek elde değil.
Eski Prag krallarının mezarı olarakta kullanılan Kilise aynı zamanda Çek ailesine ait değerli mücevherler ve hazinelerinde saklandığı yer.
Chancel, (Kilisede rahip ve koronun yeri) Nepomuk John adlı bir çek şehidin anıt mezarına da ev sahipliği yapıyor. İki ton gümüşün kullanıldığı ve Avusturyalı mimar Josef Emanuel von Erlach, tarafından yapılan bu anıt 1736 yılında tasarlanıyor.
Oldukça güzel görünen bu anıtı bir süre izliyoruz, detaylar inanılmaz bir işçilikle yapılmış.
Katedralin her köşesi insanı ayrı ruh haline sürüklüyor. Katedrali dışarıda hava soğukken içerinin sıcak ve aydınlık görünecek şekilde tasarlanıyor. Eskiden insanlar okuma yazma bilmediğinden genellikle, din ile ilgili şeyleri hep heykellerle ve süslemelerle anlatma yoluna gidiliyor. Bu da etkileyici eserlerin ortaya çıkmasını sağlıyor.
Katedralin içinde beni en çok etkileyen yer ise Aziz Wenceslas Şapeli oluyor.
Şapel Çek Cumhuriyeti’nin koruyucusuna adanmış olup Aziz Wenceslas mezarı üzerine 14.yy’da inşa ediliyor. 1.300’den fazla yarı değerli taşlar ile süslü olan şapeldeki freskler Aziz Wenceslas’ın hayatını anlatıyor. İçeriye girmek yasak kapısı önünde çekili olan bantın arkasından içeriye bakıyor ve fotoğraf çekiyorum. Freskleri inceliyorum, burası gerçekten etkileyici bir ortam.
Şapeli de gezdikten sonra Katedralden çıkıyoruz. Kale içerisinde gezilecek bir çok yer var.
Prag kalesi içinde bir sonraki durağımız Vladislav Hall olacak. Sonraki yazıda görüşmek üzere iyi haftalar herkese….
Related Posts
About gezente
Gezente; Sitede ki gezi yazıları ve fotoğraflarının sahibi, aynı zamanda gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi bir tutku derecesinde seven biri. Profosyonel düğün ve doğum fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Evli ve Mishka isimli dünya tatlısı bir kedi sahibi. Hem çok okur hem çok yazar bir kişilik olması dışında farklı ülkeler ve şehirlerde kendi ruhundan bir parça bulabildiğine inanmakta. İnsanlarla sohbet etmeyi ve gittiği her yerin hikayelerini dinlemeyi de seviyor. Bunda hayalperest olmasının da bir payı olduğunu düşünüyor. Hiç bir şehir hikayesiz yaşanmaz ise her şehir de bir hikaye yaşamayı ve yaşanmışlıkları anlatmayı da istiyor. Hayali ise adam olacak çocuk programını izlediği yıllarda hayranı olduğu Barış Manço gibi dünyayı dolaşmak. Kim bilir belki de bu hayal gerçek olur.