← → Önceki ve sonraki yazılar için okları kullanın
Hafta sonu İstiklal Caddesi’nde dolaşırken Borusan Kültür Sanat’ta çılgın bir sergiye rastladık. Vitrinde renkli bir kuru kafa heykeli beni içeri girmem için cezbetti. “Nedir, ne değildir?” diye bir göz atmak istedim. Mercan Dede’nin Carlito Dalceggio isimli genç bir sanatçı ile hazırladığı gerçek üstü bir şölene davet edildiğimi bilmeden, içeri girdiğimde gördüğüm güzellikler karşısında adeta büyülendim. 5 kattan oluşan sergi salonunda giriş katında bizi karşılayan rengarenk tüylerle kaplı bir buda heykeli oldu. Buda sanskrit dilinde; uyanmış, idrak etmiş, bilinçlenmiş anlamına gelen bir sözcük. İçeride hazırlanmış eserlerin hepsinde belli bir konsept yaratılmış, duvarlar rengarenk kurukafa şekilleri, kelebekler, buda tasvirleri ile kaplanmış.
Serginin her katında küçük ev maketleri şeklinde odacıklar oluşturulmuş bu odacıkların içinde üç boyutlu resimler, mor ışıkla aydınlatılmış resimler gibi çeşit çeşit resimler yapılmış. Bir odada üç boyutlu gözlüklerinizi takarak farklı bir boyuta geçiyorsunuz. Bir odada tebeşirler bırakılmış odanın duvarlarına istediğinizi yazabiliyorsunuz. Diğer oda fosforlu renklerle boyanmış. Odaların hepsi sizi alıp başka bir rüyaya davet ediyor. 1. katta sanatçılar hala çalışmalarına devam ettiğinden onları eserlerini oluştururken görme ya da konuşma imkanına da sahipsiniz.
Gidemiyor ama gitmiş kadar olmak isterseniz bu videoyu izleyebilirsiniz.
İçeride dolaşırken girişte verdikleri broşürü okuyorum içinde sergiyi çok güzel özetlemiş bir yazı var.
”EY ARAYAN
Uyan!!! Yaşlı bilgeliği öp
Hayallerini kucakla – Bırak kendini ruhlara
Boşalt hafızanı
Kurtul geçmişinden ve geleceğinden
Aç gözlerini, ruhunu aç
YAN YAN YAN
Aç kanatlarını kalbinin ateşine
Zehri iç, tat Ab-ı Hayatı
Panzehir ol
Kendi gölgeni cezbet
Körleş kendi ışığında
Aç bütün kapıları, anahtarları yut
Yenilmezliğin davulunu çal
Çevir kaderi tersine…..”
2. kata çıkıyoruz buradan alt kattaki dev Buda heykelini rahatça izlemek mümkün. Ortası bir alt salonu görecek şekilde açık olan alanda kenarları camla kaplı korkuluklarının etrafına minderler yerleştirilmiş. Oldukça keyifli bir ortam yaratılmış, minderlerde oturup müziğin dinginliğine kapılıyor ve Buda heykelini seyrediyoruz. 3. kat kapalı olduğundan direk 4. kata çıkıyoruz orada da üzerinde “Rumi” yazan boyaların dansından nasibini almış bir koltuk, üzerinde “Call God” yazan bir telefon, daktilo gibi materyaller kullanarak hazırlanmış eserler var. Son katta ise sanatçıların sergiyi oluşturma esnasında çekilmiş fotoğrafları ve bu fotoğrafların birleştirilmesinden oluşturulmuş video gösterisini izliyoruz. Sergi 24 Mayıs – 25 Temmuz tarihleri arasında İstiklal Caddesi’ndeki Borusan Müzik Evi’nde ziyarete açık olacak. Giriş ücretsiz, gününüzün güzel geçmesi için bir uğramanızı tavsiye ederim. Sergi ile ilgili daha çok fotoğraf görmek isterseniz aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
Gezente; Sitede ki gezi yazıları ve fotoğraflarının sahibi, aynı zamanda gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi bir tutku derecesinde seven biri. Profosyonel düğün ve doğum fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Evli ve Mishka isimli dünya tatlısı bir kedi sahibi. Hem çok okur hem çok yazar bir kişilik olması dışında farklı ülkeler ve şehirlerde kendi ruhundan bir parça bulabildiğine inanmakta. İnsanlarla sohbet etmeyi ve gittiği her yerin hikayelerini dinlemeyi de seviyor. Bunda hayalperest olmasının da bir payı olduğunu düşünüyor. Hiç bir şehir hikayesiz yaşanmaz ise her şehir de bir hikaye yaşamayı ve yaşanmışlıkları anlatmayı da istiyor. Hayali ise adam olacak çocuk programını izlediği yıllarda hayranı olduğu Barış Manço gibi dünyayı dolaşmak. Kim bilir belki de bu hayal gerçek olur.