- Üsküp’te Bir Doğa Harikası; Matka Kanyonu ve Milenyum Haçı
- Ucuza Seyahat- 1 Günde Üsküp Nasıl Gezilir? Üsküp Gezi Rehberi
- Parma-İtalya Gezilecek Yerler-Alışveriş Rehberi
- Bologna-İtalya Gezilecek Yerler- Nerede Ne yenir?
- Basel Gezilecek Yerler -İsviçre Noel Pazarları
- Strazburg Gezi Rehberi – Gezilecek Yerler
- Heidelberg Gezi Rehberi – Almanya’nın Romantik Şehri
- Stuttgart Gezi Rehberi
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları ; Eugisheim-Fransa
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları; Colmar-Fransa
C’est la vie! Paris’te Şanzelize Caddesindeyiz…
Paris gezimizin ilk durağı olan Zafer Tagı‘na gitmek için otelden ayrılıyor ve Metro’da 2 nolu hatta biniyoruz. Metro bileti 1,7 Euro, bu biletlerin Carnet denilen 10 tanesini alınca daha ucuza geliyor. Biz Carnet seçeneğini bulamayınca bu fiyattan alıyoruz. 2 nolu hat ile direk Charles de Gaulle Etoile durağına çıkıyoruz. Metronun yanlış tarafından çıktığımız için Zafer Tagı ile aramızda bir yol var ve burada karşıya geçiş yok, mecburen alt geçitten inip içeriden yürüyoruz. İçeriden yürüdüğümüzde direk Arc de triomphe yani Zafer Tagı’nın altına çıkmış oluyoruz. Burada Zafer Tagı’nın tepesine çıkmak isteyenler için bir gişe var oldukça da kalabalık. Biz yukarı çıkmayı düşünmediğimiz için alt geçitten dışarı çıkıyoruz.
Nihayet uzun zamandır hayalini kurup plan yaptığım Paris’in sokaklarına çıktım diye düşünüyorum. Zafer Tagı altında dolaşıp fotoğraf çekiyorum. Bu anıt hakkında biraz tarihi bilgi de verelim; Arc de triomphe de l’Étoile adıyla da anılan Zafer Tagı, l’Étoile (Yıldız) olarakta bilinen Charles de Gaulle’ün ortasında yükseliyor. Bu devasa anıt eski Roma zafer kemerleri model alınarak Napolyon döneminde Fransa ordusuna ithafen yapılmış.
Anıtın inşasına 1806 yılında başlanılsa da açılışı 1936 yılında yapılmış. Anıtın üzerinde gördüğümüz 660 isim ise o dönemin savaşlarına katılan generallerin adı.
Anıtın dış yüzeyindeki rölyeflerden Şanzelize Caddesine bakan François Rude‘ün Marsilya adındaki rölyefi en çok beğenileni olsa da anıtın ayaklarının yan caddeye bakan kısmındakileri ben daha çok beğendim. Anıtın hemen altında ise ilk yakıldığı tarih olan 1923’ten beri sönmeyen bir ateş ve bir mezar taşı var.
Burası ise savaşta ölen adı belli olmayan askerlere adanmış olan Meçhul asker mezarı. Mezarın etrafında güzel çiçekler ve karşılarında saygıyla duran insanları görmek şaşırtıcı olmasa gerek. Yeniden Metro geçidine iniyoruz, burada yürürken duvarlarda Zafer Tagı’nın tarihçesini anlatan yazılar görüyorum. Biraz burada durup okuduktan sonra Şanzelize Caddesine çıkıyoruz.
Avenue des Champs-Élysées bizim deyişimizle Şanzelize Caddesi Paris‘in ve belki de dünyanın en ünlü caddesi ya da caddelerinden biri. 1600’lü yıllarda tarla olan bu alan 1616 yılında kenarına ağaçlar dikilerek bir cadde haline gelmiş ama bugünkü halini alması 1900’lü yıllara kadar sürmüş, bu süreç içinde sürekli gelişmiş. Şanzelize caddesinin en güzel yanlarından biri olan sokak lambaları 1838 yılında Alman asıllı Fransız mimar Jacques Hittorff tarafından tertip edilmiştir. Cadde Zafer Tagı’ndan başlayarak dümdüz Place de la Concorde‘a kadar devam ediyor. İki yanında da dünyanın en ünlü mağazaları bulunan cadde sokak sanatçıları ve dansçıların da gözde mekanlarından biri.
Louis Vuitton mağazasını görmemek mümkün değil. Önünde uzun bir kuyruk olan mağazaya bakmak istesem de kuyruk yüzünden kaybedeceğim zamanı düşünerek vazgeçiyorum.
Şanzelize Caddesinde alışverişe birazda olsa merakınız varsa kendinizi kaybedebilirsiniz. Ben bile bazı mağazalara bakmaktan kendimi alamadım. Cadde boyunca yürürken bir grup öğrenci ve savaş gazilerinin geçit törenine, yüzleri boyalı bir grup taraftarın ilginç tavırlarına denk geliyoruz. Fotoğraf çektiğimi görenlerden biri gruptan ayrılıp bana poz bile veriyor.
Biraz yürüdükten sonra bir grup dansçının şov yaptıklarını görüp izliyoruz. Aralarına küçük bir çocukta alan bu rap grubu oldukça ilgi topluyor. Bir süre durup izliyoruz, gruptan biri zor hareketler yapıyor ve küçük çocuktan bunu taklit etmesini istiyor. Çocukta oldukça cool tavırlarla diğerinin hareketlerini yapmaya çalışıyor ama zaman zaman kendi tarzını kullanarak seyredenlere dönüp alkış istiyor bizde çok eğleniyoruz. Bu gösterinin Videosunu buradan izleyebilirsiniz.
Şanzelize Caddesinde yine çok ünlü bir yere geliyoruz. Lido Show genellikle Paris’e tur ile gelenlere extra olarak sunulan bir seçenek. Lido Show oldukça renkli kostümleriyle dansçıların gösterilerini sergiledikleri bir yer. İçeri girmek için önceden rezervasyon yapmakgerekiyor. (Reservation@lido.fr mail adresinden ya da buradan kendilerine ulaşabilirsiniz.)
Biraz pahalı bir yer olduğunu söylemeden geçemeyeceğim ve fiyatlar şov’un saatine göre de değişiyor. Başlangıç, ana yemek, tatlı ve yarım şişe şampanya 160 Euro, yanında dans şovunu da izlemek var tabiki. Bu fiyatlar 300 Euroya kadar çıkıyor. Yok yemek almıyım derseniz de 95 Euro’dan, 150 Euro’ya kadar değişen fiyatlara şovu izlemek mümkün. 4 ile 12 yaşındaki çocuklar için 100 Euro ödüyorsunuz. Çocuktur anlamaz bedavadan girsin diye anlayış yok maalesef. Fiyatların pahalı oluşu nedeniyle merak ettiğim ama girmediğimiz bu mekandan bir broşür alarak kapıdaki iki siyahi korumadan da tırsarak çıkıyoruz. Kendileri gözüme pek bi korkutucu göründüler de…
Yol üzerinde gördüğüm bir büfeden bir kaç hediyelik eşya alıyorum. Burada yada Paris’in başka bir yerinde Eyfel anahtarlığı görürseniz almayın. Örneğin bu büfede tanesi 1,20 Euro olan anahtarlığın, Montmartre de 4 adedine 1 Euro ödeyerek sahip olabiliyorsunuz. Şanzelize’den anahtarlık almıyorum ama hoşuma giden Paris temalı küçük bir tepsi, 2 adet Amerikan servisi, kartpostallar almadan da geçemiyorum. Evet hepsi Montmarte tepesinde daha ucuza var buradan almadığınız şeyleri orada daha ucuza bulmak mümkün. Kendinizi frenlemeye çalışın, alış veriş yapmak virüs gibi hızla büyüyerek vücudunuzu sarabiliyor.
Yol üzerinde bir sokakta karşımıza çıkan bu arabayı daha sonra bir fotoğrafta gördüğümde gülümsüyorum. Arkasında 20 dakikası 89 Euro’ya yazıyor. Eşim arabayı gördüğünde yakınlaşsa da fiyatı görünce aniden uzaklaşıyor nedense.
Yol boyunca Zara, HM mağazalarını ve tanıdık bir çok mağazayı görüyoruz. Ürünlerde, Türkiye’dekinden farklı çok ilginç yada şahane şeyler yok maalesef ama o kadar çok ünlü mağaza var ki mutlaka kendinizi birinin kapısından içeri girerken bulabilirsiniz. Şanzelize, Parizyenlerin olduğu kadar dünyanında rağbet ettiği oldukça popüler bir cadde. Her milletten birilerini bulmak mümkün. Parisliler ise köpekleriyle dolaşarak caddenin tadını çıkarıyor. Paris’te olmak Şanzelizenin havasını solumak güzel bir duygu. Gezeceğimiz çok yer var ve ben burada olduğum için çok mutluyum. C’est la vie! (Hayat Budur!) diyorum, C’est la vie!…
gezente.com@gmail.com’dan veya facebook sayfamız dan bana mesaj atarak ulaşabilirsiniz.
About gezente
Gezente; Sitede ki gezi yazıları ve fotoğraflarının sahibi, aynı zamanda gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi bir tutku derecesinde seven biri. Profosyonel düğün ve doğum fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Evli ve Mishka isimli dünya tatlısı bir kedi sahibi. Hem çok okur hem çok yazar bir kişilik olması dışında farklı ülkeler ve şehirlerde kendi ruhundan bir parça bulabildiğine inanmakta. İnsanlarla sohbet etmeyi ve gittiği her yerin hikayelerini dinlemeyi de seviyor. Bunda hayalperest olmasının da bir payı olduğunu düşünüyor. Hiç bir şehir hikayesiz yaşanmaz ise her şehir de bir hikaye yaşamayı ve yaşanmışlıkları anlatmayı da istiyor. Hayali ise adam olacak çocuk programını izlediği yıllarda hayranı olduğu Barış Manço gibi dünyayı dolaşmak. Kim bilir belki de bu hayal gerçek olur.