- Üsküp’te Bir Doğa Harikası; Matka Kanyonu ve Milenyum Haçı
- Ucuza Seyahat- 1 Günde Üsküp Nasıl Gezilir? Üsküp Gezi Rehberi
- Parma-İtalya Gezilecek Yerler-Alışveriş Rehberi
- Bologna-İtalya Gezilecek Yerler- Nerede Ne yenir?
- Basel Gezilecek Yerler -İsviçre Noel Pazarları
- Strazburg Gezi Rehberi – Gezilecek Yerler
- Heidelberg Gezi Rehberi – Almanya’nın Romantik Şehri
- Stuttgart Gezi Rehberi
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları ; Eugisheim-Fransa
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları; Colmar-Fransa
Trabzon / Ayasofya Müzesi
Ayasofya kiliselerinden ülkemizde 3 tane var. Biri bildiğimiz gibi İstanbul‘da ki Ayasofya Kilisesi artık Müze olarak hizmet veriyor. Diğeri Mayıs ayında gittiğimiz İznik‘te gördüğümüz kilise. İznik’teki Ayasofya kilisesini de önceki yazılarımda anlatmıştım. Buradan okuyabilirsiniz. Üçüncüsü de Trabzon’da bulunmaktadır.
Trabzon Ayasoyfa Kilisesi İstanbul’un Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra Trabzon’a kaçan Komnenos ailesinden Kral I. Manuel tarafından 1250-1260 yılları arasında manastır kilisesi olarak yaptırılmış. Ayasofya adı Kutsal Bilgelik anlamına geliyor ve kilise de adını buradan alıyor. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet Trabzon’u alınca kilise bir süre aynı işlevde kullanılmaya devam etmiş ve 1584 yılında ise bir minber ve müezzin mahfili eklenerek camiye dönüştürülmüş. Uzun süre kullanılmayan yapı 1865’te Müslüman cemaatin topladığı para ile onarıldıktan sonra yeniden Camiye dönüştürülsede 1. Dünya Savaşı sırasında Rus ordusu Trabzon’u işgal edince depo ve askeri hastane olarak kullanılmış. Kilisenin bir kısmı 52 yıl sonra Camii olarak halkın hizmetine sunulmuştur. İçerisindeki freskleri cami girişinin hemen yanında bulunan ziyaretçi girişini kullanarak görebilirsiniz. Yazımızın başında da belirttiğimiz 3 Ayasofya Kilisesinin Trabzon ve İznik’te bulunanlarının bir kısmı camii olarak kullanılmakta. Bu da bize İstanbul’daki Ayasofya Kilisesinin gelecekteki durumu hakkında biraz fikir verebilir.
Kilise aslında geç Bizans kiliselerinin en güzel örneklerinden biri, kapalı kollu haç planlı olup yüksek kasnaklı bir kubbeye sahip. Binanın en güzel cephesi Güney cephesi bizde rehber eşliğinde buraya getirilip anlatımlar yapıldığında muhteşem tavan resimlerini görme şansına sahip olduk. Kubbede oratada İsa tasviri bulunuyor. Bunun altında bir kitabe kuşağı daha altta ise melekler frizi bulunuyor. Pandiflerde ise İsa’nın doğumu, vaftiz edilmesi, çarmıha gerilişi ve kıyamet günü gibi aslında bu tarz kiliselerin hepsinde Kapadokya’dakilerde özellikle görmeye alışkın olduğumuz betimlemeler var. O kadar çok kilise ve cami gezdik ki artık gördüğümüz resimleri kendimiz yorumluyor hangi sahnelere ait olduğunu söyleyebiliyoruz. Ayasofya kiliselerinin hepsini görme imkanımız bu gezilerimiz sırasında oldu. Tabii ki en görkemlisi İstanbul’daki ama Trabzon Ayasofya kilisesini de beğendiğimi söyleyebilirim. Trabzon’a geldiğinizde burayı da görmeden gitmemelisiniz.
Hava bugün gerçekten çok sıcak Trabzon’un bu kadar nemli ve sıcak olduğunu ise kimse bana söylememişti. Karadeniz ikliminin daha serin olacağını düşünmüştüm ama bugün İstanbul’da maruz kaldığımız sıcaklıktan hiçbir farkı bulunmuyor. Ayasofya kilisesinde dolaşırken sıcaktan neredeyse bayılacak kadar etkilendik rehber anlatımlarını sürdüre dursun biz kendimize daha serin bir yer arayıp oturduk ve biraz dinlendik. Bu arada kedimizin neler yaptığını sormak için ona bakan eşimin kız kardeşi ile görüştük, kedim Mishka başka eve gittiği içn biraz küsmüş kimseye pas vermiyormuş. Yolculukların en zor kısmı da bence çocuk ya da evcil hayvana sahipseniz onları götürmek veya birine bırakmak yönünde oluyor. Şimdilik bir kedi sahibi olduğumuzdan onuda otobüslere almadıklarından yanımızda götüremiyoruz malesef. Kedi sahipleri ne kadar zor durum olduğunu bilirler kedi sahibi olmayanlar içinse durum aman canım kedi işte neyini düşünüyorsunuzdan ibaret olabilir. Birden kedi konusuna geçtğimin farkındayım ama bu blogta olduğunca yaşadığım her durumu da yazıp tecrübe ya da deneyimlerimi de paylaştığımdan benim gibi ikilemde olanlarında var olduğunu düşüyorum. Bazen kedimizi düşünmekten kendimiz tatile çıkamıyoruz. Henüz kedi/köpek pansiyonları fikrine alışamadım. Rahat edemeyeceğini düşündüğümden onu sevecek ve ilgilenecek bir yakınımızdan rica edip ona bırakmak daha çok huzur veriyor. Neyse kedimizin biraz küsmek dışında durumunun iyi olduğunu öğrenmek içimizi rahatlatıyor. Ayasofya kilisesinin tarihi atmosferinde serinlemeye çalışıyor ve tüm yıllar boyunca insanlığın din konusunda yaşadığı zorlukları düşünüyorum. Her daim farklı inançlara sahip kişiler çoğunluk tarafından genelde zulme uğratılmış ve inançları yüzünden zor durumda kalmışlar. Bu durum günümüzde de farklı coğrafyalarda hala devam etmektedir. İnsana herhangi bir zümreye tabii olduğu için değil salt insan olduğu için saygı duyulacağı zamanları da görmek nasip olur umarım.
Ayasofya kilisesindeki gezimizi de tamamlayıp yemek yemek için yolumuza Akçabat‘a doğru devam ediyoruz.
Related Posts
About gezente
Gezente; Sitede ki gezi yazıları ve fotoğraflarının sahibi, aynı zamanda gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi bir tutku derecesinde seven biri. Profosyonel düğün ve doğum fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Evli ve Mishka isimli dünya tatlısı bir kedi sahibi. Hem çok okur hem çok yazar bir kişilik olması dışında farklı ülkeler ve şehirlerde kendi ruhundan bir parça bulabildiğine inanmakta. İnsanlarla sohbet etmeyi ve gittiği her yerin hikayelerini dinlemeyi de seviyor. Bunda hayalperest olmasının da bir payı olduğunu düşünüyor. Hiç bir şehir hikayesiz yaşanmaz ise her şehir de bir hikaye yaşamayı ve yaşanmışlıkları anlatmayı da istiyor. Hayali ise adam olacak çocuk programını izlediği yıllarda hayranı olduğu Barış Manço gibi dünyayı dolaşmak. Kim bilir belki de bu hayal gerçek olur.