- Üsküp’te Bir Doğa Harikası; Matka Kanyonu ve Milenyum Haçı
- Ucuza Seyahat- 1 Günde Üsküp Nasıl Gezilir? Üsküp Gezi Rehberi
- Parma-İtalya Gezilecek Yerler-Alışveriş Rehberi
- Bologna-İtalya Gezilecek Yerler- Nerede Ne yenir?
- Basel Gezilecek Yerler -İsviçre Noel Pazarları
- Strazburg Gezi Rehberi – Gezilecek Yerler
- Heidelberg Gezi Rehberi – Almanya’nın Romantik Şehri
- Stuttgart Gezi Rehberi
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları ; Eugisheim-Fransa
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları; Colmar-Fransa
Notre Damme Katedrali
Dünyaca ünlü katedrallerden birine Paris‘in en ünlü katedraline Notre Damme‘a gidiyoruz. Notre Damme “Meryem Ana” anlamına geliyor. 1163-1250 yılları arasında inşaa edilmiş olan katedralin şuan yılda yaklaşık 13 milyon ziyaretçisi bulunuyor. Bu kadar yoğun ilgi gören katedrali biz de çok merak ediyoruz. Katedrale metro ile 4 nolu hat , RER ile C hattıyla Saint Michel durağında inerek, Otobüslerle ise 21, 38, 85, 96 nolu hatlar ile De la Cite durağında inerek ulaşabilirsiniz.
Önce batı kanadının avlusuna geliyoruz. Burada sıfır noktası (point zero) bulunuyor, burası Fransa’nın her yerinden Paris’e olan uzaklıkları ölçmek için kullanılan bir başlangıç noktası. Sıfır noktasına ayak basarak fotoğraf çekme çılgınlığından nasipleniyoruz, ama fotoğrafları kendimize saklıyoruz. Her yerde olduğu gibi uzak doğulu turistlerin (bize göre hepsi Japon) fotoğraf ve selfie çekimlerinden fırsat bulmaya çalışıp burada bir kaç kare çekiyoruz. Sonrasında da katedrale doğru yürüyoruz.
Katedralin ön avluya bakan batı cephesinde üç tane taçlı kapı bulunuyor. Bu cephede üç tane kapı olmasının sebebi ise kutsal üçlemeye Baba-Oğul-Kutsal Ruh‘a atıfta bulunmak içinmiş. Kapıların üzerinde ise İncil‘den alınmış sahnelerin işlendiği kabartmalar bulunuyor. Bu kabartmalarda Kutsal Bakire, Kıyamet günü, Azize Anne hikayeleri anlatılmış. O dönemde insanlar okuma yazma fazla bilmediklerinden genellikle İncil’deki hikayeler bu şekilde kabartmalarla veya resmedilerek halka anlatılmaya çalışılıyormuş. Bu arada Azize Anne Meryem Ananın annesi olduğundan kendisi de Azize olarak anılıyor.
Kapıların üzerinde bulunan 28 heykel ise Yahuda ve İsrail krallarını sembolize ediyor. Bu heykellerin hemen üzerinde ise Gül penceresi denilen vitraylarla süslü pencere ve onun önünde kucağında bebek İsa ile bulunan Meryem ana ve iki tane melek figürü göze çarpıyor. Batı cephesi gerçekten çok ihtişamlı ve sanırım katedralin en görkemli bölümü de burası, bu kısmın yapımı 50 yıl sürmüş. 128 metre uzunluğunda 69 metrelik iki kulesi olan katedralin kuleleri tanrı için yapıldığını, yatay çizgileri ise dünyaya ve insanlara ait olduğunu simgeliyormuş. Kare şekiller yaratılmışlığı daieresel şekiller ise sınırlarımızın olmadığını ifade ediyormuş.
Bu muhteşem katedralin bu kadar popüler olmasının sebebi ise tabiki Victor Hugo‘nun Notre Damme’ın Kamburu isimli romanı. 19. yy da Katedral bakımsızlıktan yıkılmak üzereyken bir kısım yetkililer yıkmanın daha doğru olduğunu bakımının masraflı olup parasızlıktan şikayet ederken kimi kısım ise onarımdan yanaymış. Yeterli kaynağın bulunması için dikkatlerin buraya çekilmesi gerekirken Victor Hugo Katedrale gidip incelemeler yapıp bir roman yazmaya karar vermiş. Söylentiye göre Hugo duvarda Yunanca Kötü talih anlamına gelen bir yazı görmüş ve romanın çıkış noktasını bu kelime üzerinde düşününce bulmuş.
Romandan sonra hem müzikali hem de filmi ile oldukça beğeni toplayan Notre Damme’ın Kamburu hikayesi sayesinde bu katedral şuan milyonlarca insanın ilgi odağı olmuş durumda. Görkemini görünce iyikide yıkılmamış diye düşünüyorsunuz. Gerçekten etkileyici ve muazzam büyük bir yapı.
Kiliseye yoğun turist kalabalığı arasında giriyoruz. Girişteki kapıların üzerinde bulunan heykeller ve kabartmalar oldukça etkileyici. Devasa yapının yanında kendinizi küçük ve önemsiz hissediyorsunuz. Karınca sürüsü gibi dolaşan uzak doğulu turistlerin arasından kendimize fırsat yaratarak içeri girmeyi başarıyoruz. İçerisi de dışarısı kadar göz kamaştırıcı, rengarenk vitraylarla süslü camlar, gül penceresi büyük şamdamlarla süslü duvarlar bir anda hikayenin içinde hissettiriyor kendimizi.
Kilise kısmını gezmek için ücret gerekmiyor ama kulelere çıkmak isterseniz bunun için uzun bir kuyruğa girip öyle yukarı çıkıyorsunuz (Giriş 9 Euro) burada da gruplar halinde yukarı alınıyorsunuz. İlk gün kuleye çıkamayınca ertesi gün yeniden bu bölgeye geldiğimizde çıkıyor ve gargoyle veya çörten denilen şeytanımsı heykelleri yakından görme imkanımız da oluyor.
İnanışa göre bu varlıklar geceleri canlanan gündüzleri ise taşa dönüşen varlıklar, başka bir inanışa göre de kiliseyi kötülüklerden koruduğuna inanılmakta. Asıl işlevleri ise saçaklarda biriken suları tahliye etmek. Katedrale giderseniz kulelere çıkmanızı öneririm Paris’in en güzel amnzaralarından birini buradan görebiliyorsunuz. Bir tarafta Sacre Coeur kilisesi diğer tarafta Eiffel Kulesi görünüyor. Buraya çıkmak için epeyce merdiven tırmanmak zorundasınız. Dar merdivenlerden yukarı çıkarken arada durup dinlenmenizi de öneriyorum. Kulelerde balkonlu kısımlara çıkmadan önce geldiğiniz alanda da sırayla içeri alınıyorsunuz. Burada kitaplar ve hediyelik eşyalar satan ufak bir yer de var.
Kulelere çıktığımızda manzarasına bayılıyorum, bir yanınızda gargoyle ler diğer tarafınızda gotik mimarinin güzel işlemeleri ve Paris manzarası.. Buradan bol bol panoramik fotoğraf çekip Paris’i seyrediyoruz. Eğer akşam üstü gidiyorsanız gün batımını buradan izlemenizi tavsiye ederim. Her şeyiyle gerçek üstü anları yaşayacağınız zamanlar olacak… Yaklaşık 15-20 dakika kadar burada kaldıktan sonra görevliler diğer gurubu alacaklarını söylüyorlar ve biz de aşağı iniyoruz.
Katedralin avluya bakan tarafındaki gotik tarzda yapılmış duvarlar esnemeye başladığında duvarın yıkılmasından korkularak buraya uçan payandalar denilen payandalar eklenerek duvarın yıkılması önlenmiş. Payandaları en güzel katedralin önünden kalkan tekne turlarından birine katıldığınızda görebilirsiniz. Payandaları da fotoğraflayarak biraz daha bahçesinde dolaşıp bu güzel Katedrale veda ediyoruz.
Paris’in kalbi İle dela Cite adasında bulunan Notre Damme’ın ziyaret saatleri; 1 Nisan – 31 Mayıs ve 1 – 30 Eylül arasında 10.00 – 18.30 saatleri arasında , 1 Haziran – 31 Ağustos arasında 10.00 – 18.30 saatleri arasında , Cumartesi ve Pazar günleri 10.00 – 23.00 saatleri arasında, 1 Ekim – 31 Mart tarihlerinde 10.00 – 17.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir. 1 Ocak, 1 Mayıs ve 25 Aralık’ta ise Katedral kapalıdır.
Related Posts
About gezente
Gezente; Sitede ki gezi yazıları ve fotoğraflarının sahibi, aynı zamanda gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi bir tutku derecesinde seven biri. Profosyonel düğün ve doğum fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Evli ve Mishka isimli dünya tatlısı bir kedi sahibi. Hem çok okur hem çok yazar bir kişilik olması dışında farklı ülkeler ve şehirlerde kendi ruhundan bir parça bulabildiğine inanmakta. İnsanlarla sohbet etmeyi ve gittiği her yerin hikayelerini dinlemeyi de seviyor. Bunda hayalperest olmasının da bir payı olduğunu düşünüyor. Hiç bir şehir hikayesiz yaşanmaz ise her şehir de bir hikaye yaşamayı ve yaşanmışlıkları anlatmayı da istiyor. Hayali ise adam olacak çocuk programını izlediği yıllarda hayranı olduğu Barış Manço gibi dünyayı dolaşmak. Kim bilir belki de bu hayal gerçek olur.