Gezente.com

“Ayıp Şehir” de bir Semt; Tarlabaşı…

← → Önceki ve sonraki yazılar için okları kullanın

Bu hafta sonu, proje grubumuzdan bir arkadaşım ile çekim yapmak için Tarlabaşı‘na gitmeye karar veriyoruz. Bizim projemiz İstanbul’da ki değişimi ve Kentsel Dönüşümü anlatıyor. Bununla ilgili uzun soluklu bir çalışma içindeyiz. İstanbul’un içinde, yaşadığımız bu kargaşasının ortasında, sürekli değişen bu şehre nasıl ayak uydurduğumuzu, neleri bakıpta göremediğimizi fotoğraflarla anlatmaya çalışıyoruz. Zaman buldukça, Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılmaya başlayan semtleri fotoğraflıyoruz. Bu çalışma bizim şehre bakışımızı değiştiriyor, daha gözlemci bir ruha sahip olmamızı sağlıyor. Biz fotoğraf öncesi Taksim‘de dolaşıp yorulunca, fotoğraf çekmek için uygun ışık açılarını  Ara Güler‘in  cafe’sinde beklemeye karar veriyoruz.

O sırada arkadaşım bir kaç broşür alıyor, bunlardan biride Ali Öz‘ün fotoğraf sergisi ile ilgili.  Serginin adı “Ayıp Şehir“,  sergi tamda bizim konumuzu ve çalışmak istediğimiz bölgeyi  Tarlabaşı’nı içeriyor. Bizde hemen kalkıp gitmeye karar veriyoruz. (Sergi, Karşı Sanat – Gazeteci Erol Dernek Sokak, Hanif Han da 18 ekim 2012 tarihine kadar açık olacak. ) Sergiyi dolaşırken fotoğraf konusunda  ne kadar yolun başında olduğumu fark ediyorum. Tüm fotoğraflarda öncelikle bir derinlik var hepsi sanki size bakıyor, sizi anlıyor ve içine çekiyor. O ana gidip fotoğrafçının yanında o hikayeyi paylaştırıyor. Her fotoğrafa tek tek bakıp bir süre fotoğrafla ilgili konuşuyoruz. Bu sırada “Gençler aklınıza takılan bir şey var mı? ” diye bir ses duyuyorum. Ali Bey ile bu sayede güzel bir sohbete başlıyoruz.

Sergiden bir kaç kare..

Ali Bey; Tarlabaşı’nda yaklaşık 2 yıl çalıştıktan sonra 30 bine yakın fotoğrafın arasından bu kareleri seçtiklerini seçimde kendisine bu konuda deneyimli fotoğrafçı arkadaşlarının eşlik ettiğini anlatıyor. Bizde ne kadar yeni ve amatör bir ruhla fotoğraf çekmeye çalıştığımızdan bahsediyoruz. (Ali Bey’in bu konuda bir röportajı var onuda şuradan okuyabilirsiniz.)

Uzun fotoğrafçılık ve Gazetecilik deneyimi sayesinde yılların verdiği birikimle ortaya çıkardığı fotoğraflar gerçekten çok etkileyici. Fotoğrafların biri benim tam olarak kafamda hayal edip Tarlabaşı’nda çekmeyi düşündüğüm bir kare. Uzun süre ona bakıyorum, bir kare ile ne kadar çok şey anlatabileceğimizi düşünüyorum. Her biri sizi ayrı ayrı içine çekecek romanlar gibi.

"Ayıp Şehir" Sergisi - Ali Öz

“Ayıp Şehir” Sergisi – Ali Öz

Sergi sona ermeden gidip görmenizi tavsiye ederim. Eğer bu sefer yetişemezseniz Kasım ayında Tüyap Kitap Fuarı‘nda yeniden görme şansınız da olacak. Fotoğrafçının da izni ile sergi içinde çektiğim bazı fotoğrafları burada paylaşıyorum. Bu sergi sonrasında biraz moralimiz bozuluyor. Bunun sebebi de yapılan çalışmanın ne kadar iyi olduğunu görüp buna yakın kareler çekememek endişesi.

Hatta bu düşüncemi Ali Bey ile de paylaşıyorum gülümsüyor ve bu fotoğrafları yıllar süren bir çalışma sonucu elde ettiğini ve bir kaç saatlik bir çekimden zaten çok fazla bir şey beklememizi söylüyor. Düşününce biz de ona katılıyoruz fotoğraf çekmek, o bölgenin tarihini bilmek, insanlarını tanımak, onlarla kaynaşmak ve güven kazanmak sonucu sizi zafere ulaştıracak bir çalışma aslında. Kafamda oluşan bir çok soruyu da sohbetimiz esnasında paylaşıyorum ve sonucunda kendi adıma bir çok fikir edinmiş oluyorum. Konularında uzman ve deneyimli kişilerle sohbet etmek oldukça keyifli, size gerçekten çok farklı kapılar açabiliyorlar. Siz kafanızda oluşan ayrı dünyalara açılan o kapılardan girip çok farklı tecrübeler edinebiliyorsunuz. Nihayetinde Ali Bey ile yeniden görüşmek üzere vedalaşıp Tarlabaşı’na doğru kendi fotoğraflarımızı çekmek için  yola çıkıyoruz.

Tarlabaşı

Tarlabaşı

Tarlabaşı’nın tarihi 1554 yılında ülkeler arası elçilik bulundurma zorunluluğu ile önem kazanıyor. O dönemlerde elçilikte çalışanların yerleşip yaşadığı bir bölge. Daha sonra elçiliklerin Ankara’ya taşınması orada çalışanların işsiz kalmasına yol açıyor, bunun üstüne birde devletin almaya başladığı vergiler de eklenince burada yaşayan azınlıklar ülkeyi terk etmek durumunda kalıyorlar. Tarlabaşı yıllar sonra İstanbul’a başlayan göç dalgası ise buradaki sahipsiz evlere farklı kültürden insanların yerleşmesi ile bambaşka bir yaşam alanına dönüşüyor. Bu sırada bazı evlerin yıkılarak Tarlabaşı bulvarının açılmış olması da bölgeyi kendi içine dönük dışarıdan bağımsız yaşayan bir topluluk haline getiriyor.

Tarlabaşı

Tarlabaşı

Bu yıl ise şu günlerde bir yıkım ile karşı karşıya kalan bölge yavaş yavaş boşaltılıyor ve binaların etrafı yıkıma hazırlanmak için izole ediliyor. Şu ara Savaş sonrası bir şehrin görüntüsünü andırıyor. Bizde bu yıkımı yerinde görmek, arşiv için saklamak ve projemizde fotoğraflayarak kullanmak düşüncesiyle oraya gidiyoruz. Giderken de biraz tedirginiz çünkü burada fotoğrafçılar pekte sevilmiyor diye söylentiler duyuyoruz. Tarlabaşı’na girdiğimizde önce bilgi almak için oradaki esnaf ile sohbet ediyoruz. Her biri ayrı dertli kendi sorunlarını paylaşıyor. Evlerinin düşük bir ücret karşılığı ellerinden alındığını anlatıyorlar. Bir çok evde tapusuz olduğundan hak iddia edemediklerinden yakınıyorlar. Sohbet ettiğimiz biri hemen aşağıdaki sokakta 5 katlı apartmanı olduğunu 200 bin TL karşılığı devlete sattığını şimdi devletten almak istediğinde ise devletin ondan daire için 700 bin TL talep ettiğini bunun üzerine mahkemeye başvurduğunu anlatıyor. Bölge sakinleri durumdan şikayetçi ve ellerinden bir şey gelmediğini söylüyor. Yaralarına merhem olmasakta onları dinliyoruz. Çekim yapabileceğimiz yerler hakkında tavsiyeler alıyoruz.

Tarlabaşı

Tarlabaşı

Tarlabaşı sokaklarında dolaşıp çok güzel kareler yakalıyoruz. Bazı evler geçen hafta yapılan “Renovation Tarlabaşı” şenliğinde boyanmış içi ve dışı grafitiler ve resimlerle ile süslenmiş oldukça ilgi çekiciler. Ölmeden önce süslenmiş makyajını yapmış ve en güzel takılarını takmış soylu bir hanım efendi gibi karşımızda duruyorlar. Sokaklarda yaklaşık 2 saat kadar dolaşıp akşam gün batımına doğru oradan ayrılıyoruz. Güzel ve yorucu geçen bir günü daha sonlandırmış oluyoruz.

← → Önceki ve sonraki yazılar için okları kullanın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir