- Üsküp’te Bir Doğa Harikası; Matka Kanyonu ve Milenyum Haçı
- Ucuza Seyahat- 1 Günde Üsküp Nasıl Gezilir? Üsküp Gezi Rehberi
- Parma-İtalya Gezilecek Yerler-Alışveriş Rehberi
- Bologna-İtalya Gezilecek Yerler- Nerede Ne yenir?
- Basel Gezilecek Yerler -İsviçre Noel Pazarları
- Strazburg Gezi Rehberi – Gezilecek Yerler
- Heidelberg Gezi Rehberi – Almanya’nın Romantik Şehri
- Stuttgart Gezi Rehberi
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları ; Eugisheim-Fransa
- Avrupanın En İyi Noel Pazarları; Colmar-Fransa
Airex İstanbul 2012 Havacılık Fuarı’ndayız…
Bu sene 9’uncusu düzenlenen Sivil Havacılık ve Havalimanları Fuarı Airex’deydik. Perşembe günü kapılarını açan fuar bu Pazar (9 Eylül 2012) de kapanıyor. Fuar’a metrobüs ile gitmek isteyenler Sefaköy durağından sonra Beşyol durağında inip köprünün sağ tarafından aşağı inip ilerideki benzinliğin arkasındaki yoldan kolayca ulaşabilirler. Akşam 19:00’a kadar kapıları açık olan fuar son günü daha erken kapanabilir. Bunun için gitmek isteyenler Pazar sabahı erkenden gidip kapanış gününde dolaşabilir.
Fuardan bahsedelim birazda… Açıldığı gün dünyanın en büyük yolcu uçağı olan Emirates Airlines‘a ait Airbus A380 uçağı İstanbul’a geldi. 1987 yılından beri Türkiye’ye hizmet veren firma ilk kez bu uçağını İstanbul’da sergiledi. A 380 modeli fuarın en çok ilgi çeken uçağıydı, nasıl olmasın ortalama 500 kişilik yolcu kapasitesi ile 15,700 km menzile sahip iki ayrı kattan oluşuyor. İkinci katı Vip katı ve buradaki özel bölümde 14 konforlu koltuk, sauna, duş gibi oldukça lüks hizmetleri ile size kendinizi kral gibi hissettiriyor. Konforu, diğer uçaklara göre daha sessiz oluşu, en düşük yakıt tüketimi ile koltuk başına maliyeti düşürerek rakiplerine fark atıyor. Bu ileri teknoloji ürünü uçak maalesef Türkiye’de fazla kalamadı ve aynı aksam geri döndü.
Bugün ziyaret ettiğim fuarda en büyük ilgiyi ise, Amac AeroSpace’in getirdiği Pilatus PC-12 NG modeli uçak gördü. Habercilerle birlikte test uçuşu yaparak bütün gözleri üzerine toplayan uçağı yere indikten hemen sonra ziyaret etme fırsatı yakaladım. Yabancı pilotu ile birlikte içinde bir süre oturduk, pilot uçağı beğenip beğenmediğimizi sordu, beğendiğimizi söyledik. Daha sonra uçağın pilot kabinine girdim, bir kaç fotoğraf çektim. İlk kez bu kadar yakından kokpiti ve uçuş aletlerini inceleme fırsatı yakalamış oldum. Uçak 9 koltuğa sahip ama 6 koltuklu hale getirildiğinde geniş ve daha ferah bir alan sağlıyor. Deposu dolu olduğunda ise yaklaşık 4 bin km kadar gidebiliyor. Oldukça şık bir görünüme sahip Turboprop motorlu uçak bana çok sevimli göründü. İçinde bir süre oturup keyfini çıkardıktan sonra dışarı çıkıp Amac standını ziyaret ettim. Oldukça misafirperver davrandılar, ikramları ile diğer standlara fark attıklarını söyleyebilirim. Bir süre kendileri ile oturup sohbet ettik o sırada Amac İsviçre’nin sahibide geldi dolayısıyla ortam kalabalıklaştı. Uçaklarını da hemen standın önüne çektiklerinden bir şeyler içerken bu sevimli uçağın bol bol fotoğrafını çekme imkanı buldum.
Fuarda bir çok iş jeti sergilenirken, bir çok ünlü de fuara geldi. Ben Acun Ilıcalı‘yı kalabalık bir toplulukla yanımızdan geçerken fark ettim. Bunun dışında İbrahim Tatlıses‘te uçakları izleyip bilgi almış. Fuarda iş jetleri dışında Auto Gyro’ya ait Cavalon modeli son derece sevimli uçaklar da sergileniyor. Bu uçakların sevimliliği dışında ultra light oluşu saatte 8 litrelik yakıt tüketimi ile diğerleri ile aralarında büyük bir fark var. Uçaklar o kadar sevimli ki hemen bir tanesini satın alasınız geliyor, tabi o kadar paranız varsa. Bir araba büyüklüğündeki bu helikopteri alabilmeyi çok isterdim, gerçekten çok göz alıcılar. İçine sadece çocukların binip fotoğraf çekilebildiği birbirinden sevimli bu helikopterler en çok ilgi çeken şeylerdi diyebilirim. Fuarda Global 6000 isimli özel jet, fuarın en pahalı jeti olma özelliğini taşıyor. Bu jetten 2 kişi sipariş vermiş, sipariş verenlerden biri de Çukurova Holding‘in patronu Mehmet Emin Karamehmet. Bu uçağın fiyatı yaklaşık 65 milyon dolar. Fiyatı duyduğumda dudağım uçukluyordu az kalsın. Bir jet için bu kadar yüksek meblağlar ödeneceğini önceden hiç düşünmemiştim. Bu jet 5 yıldızlı otel konforuna sahip olup, içinde bir de duşu bulunan jet aynı zamanda Singapur’dan İstanbul’a direk uçabiliyor.
Fuarda MNG firmasıda Airbus A330-200F model uçağını ilk kez sergileme imkanı buldu. Bu model dünyanın en büyük orta büyüklükteki kargo uçağı olmasıyla diğer modellerle arasında fark yaratabilmiş. Fuarda dolaşırken bir çok firmanın uçağı da alandan havalandığı için onların hızla kalkışını izleme imkanı da bulduk. Bu kadar çok uçağı bir arada görünce hangi birine baksak diye şaşırmadan edemedik tabi. Bazı özel jetler de kapılarını açmış ama normal ziyaretçilere giriş izni vermiyorlar. Röportajlar, ve bazı önemli kişilere içini gösteriyorlar. Uçağın kapısında durup içeri girişleri engelleyen görevli bunun kendisinin elinde olan bir şey olmadığını söylüyor ama yine de çok ısrar eden küçük bir çocuğu da içeri alıyor. Fuar da çoğu model uçak ve helikopterlere binmelerine izin verilmesi çocuklarla gelecek aileler için güzel bir sürpriz olacaktır.
Açık alandaki sergilenen jetleri inceledikten sonra bir de içeri girip kapalı alandaki fuar alanını dolaşıyoruz. Burada firmalar uçak motorları parçaları sergiliyor, dev uçak motorlarının yanında durup fotoğraf çeken kalabalıktan fırsat buldukça bende fotoğraf çekmeye çalıyorum. Bunun dışında stantlarda havacılıkla ilgili satın alabileceğiniz, pilot şapkası, gözlüğü gibi bazı aksesuarlar da sergileniyor. Bu kısımlarda yoğun ilgi gördüğünden küçücük stantların içine girip rahatça dolaşabilmek pekte mümkün olmuyor maalesef.
Fuar alanını da dolaştıktan sonra çıkıyoruz. Gitmek isteyenlere son bir bilgi vereyim fuara giriş ücretsiz, sadece kapıda adınızı söyleyerek bir giriş kartı alıp boynunuza takmanız gerekiyor o kadar. Keyifle dolaşmanızı dilerim..
About gezente
Gezente; Sitede ki gezi yazıları ve fotoğraflarının sahibi, aynı zamanda gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi bir tutku derecesinde seven biri. Profosyonel düğün ve doğum fotoğrafçısı olarak çalışıyor. Evli ve Mishka isimli dünya tatlısı bir kedi sahibi. Hem çok okur hem çok yazar bir kişilik olması dışında farklı ülkeler ve şehirlerde kendi ruhundan bir parça bulabildiğine inanmakta. İnsanlarla sohbet etmeyi ve gittiği her yerin hikayelerini dinlemeyi de seviyor. Bunda hayalperest olmasının da bir payı olduğunu düşünüyor. Hiç bir şehir hikayesiz yaşanmaz ise her şehir de bir hikaye yaşamayı ve yaşanmışlıkları anlatmayı da istiyor. Hayali ise adam olacak çocuk programını izlediği yıllarda hayranı olduğu Barış Manço gibi dünyayı dolaşmak. Kim bilir belki de bu hayal gerçek olur.