Gezente.com

Opera Binası-Budapeşte

← → Önceki ve sonraki yazılar için okları kullanın

Budapeşte‘de tren den indikten sonra ilk işimiz bavullarımızı otele bırakmak oluyor. Otelimiz Budapeşte Opera Binasının arkasındaki sokakta olduğundan metro da önce Kırmızı hatta M2 ye binerek Deak Ferenc merkez istasyonda inip oradan M1 sarı hatta binerek Opera durağında ineriz diye düşünüyoruz ama evdeki hesap çarşıya uymuyor tabiki. Müzik festivali dolayısıyla bir çok metro durağı kapatılmış ve biz Deak Ferenc durağında inip elimizde bavullarla ortada kalıyoruz. Orada sorduğumuz bir görevli bize yürüyerek 10-15 dakikada gidebileceğimizi söyleyince içimiz rahatlıyor doğrusu. Metrodan Kırmızı hattan indikten sonra yukarı çıkıyoruz. Budapeştenin en büyük caddelerinden birinde Andrassy caddesinde yürüyoruz. Opera binasını görünce çok mutlu oluyoruz, çok ihtişamlı bir bina. Önce otelimize bavulları bırakıyoruz, burası biraz öğrenci işi bir otel bu oteli ben araştırmadan orada kalan bir tanıdık tavsiyesiyle gittiğimden vardıktan sonra  eski bir binada olduğunu görünce keyfim kaçıyor doğrusu. Oteli pek beğenmesemde odası temiz en azından diyerek bavulları bırakıyoruz görevli ücreti şimdi ödememiz gerektiğini söylüyor ve Budapeşte para birimi yerine Euro istiyor. Bizde euro ile işimiz bitti diye düşündüğümüzden Atm’den sadece Budapeşte parası olan Huf çekmiştik. Sabah sabah söylenerek atm aramaya gidiyoruz biz arkadaşımla opera binası önünde beklerken eşlerimiz para çekip otele götürüp yanımıza geliyorlar. Budapeşte’ye ayak bastığımızdan beri tuhaf olaylar peşimizi bırakmıyor.

Budapeşte Opera Binası

Budapeşte Opera Binası

Keyfimiz yerine gelsin diye hemen dolaşmaya başlıyoruz, ilk durağımız zaten otelin hemen önündeki sokakta olan Budapeşte Opera Binası. Opera Binası inşa edilirken Budapeşte’de başka bir opera binasında yangın çıkıp 300 den fazla kişinin ölümüne yol açınca burası içinde aynı felaketi yaşamamak adına bir çözüm düşünüyorlar ve perdelerini yangın korumalı demir perdelerle değiştiriyorlar. Dünyanın ilk modern hidrolik sahnesine sahip bu mekan ilk olarak 1896’da inşa ediliyor. Bina Neo-Rönesans tarzına sahip olsa da aynı zamanda Barok çizgilere de sahip.

Budapeşte Opera Binası

Budapeşte Opera Binası

Ana salonda yer alan  Nicolas Ybl’ın ellerinden çıkan 3000 kiloluk bronz avize oldukça göz kamaştırı. Oditoryumun yapımında ise 7 kilo altın kullanılmasıyla diğer operalardan çok daha fazla gösterişli. 1261 kişilik kapasitesi ve dünyanın en iyi üçüncü akustiğine sahip oluşuyla farkını ortaya kokuyor bence. 

Budapeşte Opera Binası

Budapeşte Opera Binası

Opera Binasına giriyoruz, binanın girişi bile güzelliğini ve ihtişamını orataya koyuyor. Bütün detaylar o kadar güzelki uzun süre tavanlara bakmaktan kendimizi alamıyoruz.

Budapeşte Opera Binası

Budapeşte Opera Binası

Budapeşte Opera Binası

Budapeşte Opera Binası

Opera izlemek istiyorsanız biletler çıktığı gibi tükeniyor perdelerini Haziranda kapatan opera binasında gösteriler dışında içinizi ziyaret etmek isteyenler için günün belirli saatlerinde turlar düzenleniyor. Bu turlara katılarak detaylı bilgi alabilirsiniz. Biz binaya geldiğimizde rehberli turun öğleden sonra düzenleneceğini öğreniyoruz ve maalesef muhteşem sahnesini göremiyoruz. Muhteşemliğini ise fotoğraflarından görebiliyorsunuz.

Budapest-Opera-House-Final

Fotoğraf: Ken Kaminesky

İnanılmaz detaylara sahip bu operada her gün 15:00-16:00 arasında rehberli turlara katılarak bilgi alabiliyorsunuz. Biletler 600 Huf ile 18.000 huf arasında değişiyor. (1 huf: 0,0128 tl ) ortalama 7 ile 230 tl arası değişen fiyatlara sahip. İçini göremediğimiz için üzülsek de Budapeşte gezimiz yeni başlıyor. Sıradaki durağımız Budapeşte’nin en büyük kilisesi olan Aziz Istvan Bazilikası, bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

← → Önceki ve sonraki yazılar için okları kullanın

Yazıyı paylaşın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir